10 Aralık 2016 Cumartesi

Ağva

Güzel kış aylarında içimizi açmak için bir hafta sonu Ağva da küçük bir tatil yaparak enerjinizin yükseleceğini düşünüyoruz. 

İstanbul'dan erken saatlerde yola çıkarak yaklaşık iki saatin sonunda Ağva'ya vardık. İlk olarak güzel bir kahvaltı için gece konaklayacağımız Greenline Guesthouse otelde güzel bir kahvaltı yaptık. Greenline otelin restorant ve bahçe kısmı otelde konaklama şartı olmadan Ağva'ya gelen tüm misafirlere açıktır. Bu yüzden güne güzel bir başlangıç için sizde burada kahvaltı yapabilir ya da daha sonrasında bir kahve eşliğinde burada oturabilir ve nehrin tadını çıkartabilirsiniz. 
Greenline Guesthouse otelden biraz bahsetmek gerekirse; Ağva'da konaklama olarak seçenek çok, ama gittiğinizde hüsrana uğrayacağınız mekan çok var. Bizim size kesinlikle tavsiyemiz Greenline Guesthouse olacaktır. Restaurant bölümünde yiyeceğiniz yemeklere ve konaklamanızın sonunda çok mutlu olacağınıza eminiz :) Çünkü otele 12 yaşından küçük çocuk kabul etmedikleri için otel gerçekten çok sessiz, bu yüzden doğa ile iç içesiniz. Hamakta keyif yapmak isteyenler, nehir kenarında bulunan cafesinde bişeyler içmek isteyenler, kışın şömine karşısında muhabbet etmek isteyenler, uzun lafın kısası İstanbul stresinden uzaklaşmak isteyenler için burası doğru bir tercih olacaktır. 

Güzel bir kahvaltı ve kahve keyfinin ardından hareketli gezimize başlamak için ilk olarak Göksu nehrinde yunus bisikleti ile gezmeye karar verdik, buraya geldiğinizde yapacağınız şeylerin bence başında gelmeli. Göksu nehri etrafında bir çok oteli bulunduran, yeşili bol bir nehir. burada küçük bir nehir gezintisi yaparak Ağva'daki diğer bir çok oteli de görebilirsiniz.

Ağva'da gezilebilecek ve görülmeye diğer yerlerden biri ise Kilimli Koyu. Arabayı ister otoparka park edebilir ister sahiline kadar aracınız ile inebilirsiniz. Aracı yukarıda bırakırsanız güzel bir manzara ile karşılaşır güzel resimler çekebilirsiniz. Kilimli Koyu'na yazın giderseniz denize giren insanlar ile karşılaşabilir dilerseniz denizine girebilirsiniz. Kışın giderseniz çok güzel manzara eşliğinde bir sürü fotoğraflar çekilebilir, deniz kıyısında küçük bir yürüyüş yaparak dalgaların eşliğinde güzel zamanlar geçirebilirsiniz. 
Kilimli Koyu'nu da bitirdiğimize göre bir sonraki durağa Aşıklar Yoluna geçiş yapabiliriz. İsterseniz buraya geçmeden Ağva merkezden bisiklet kiralayabilir ve Ağva'nın sokaklarını, Aşıklar Yolu'nu bisiklet ile gezebilirsiniz. Aşıklar Yolu, balıkçı barınakların olduğu, yeşilliği bol ve 2KM yürüyüş yolu bunan aşıklar yolunda güzel fotoğraflar çekilebilir. Yürürken uzun uzun sohbet etmeye fırsat bulabilirsiniz. Buralara kadar gelmişken burayı es geçmemekte fayda var =)
Aşıklar yolunuda gördüğümüze göre artık Ağva'nın merkezinde neler varmış birazda bundan bahsedelim. Ağva'nın merkezinde aslında pek birşey yok diyebiliriz. Yazın bir hayli dolu olan plajı ve plajın hemen yanında Ağva feneri mevcut. Yazın gelip denize girmek isterseniz denize girebilir, Ağva fenerinde resim çekilebilir dilerseniz oralarda bulunan cafelerde bişeyler yiyip içebilirsiniz =)
Biz gezerken çok eğlendik, umarım sizde eğlenirsiniz. Gezilerimizden haberdar olmak için bizi sosyal medyadan takip etmeyi unutmayın. Hoşçakalın =)



6 Aralık 2016 Salı

Sapanca - Taraklı - Göynük

Merhabalar, yeni eğlenceli bir gezi ile tekrar sizlerleyiz.

Bu gezimizde sabah güzel bir kahvaltı ile güne başlamak istediğimiz için ilk olarak Sapanca'da bulunan Naturköy ' de güzel bir kahvaltı yaptık. Burası size gerçekten kahvaltı yaparken ayrı bir huzur veriyor. Yeşilin farklı tonları, suyun sesi güne başlamak için güzel bir  seçim.  Ayrıca kahvaltınızı yaptıktan sonra burada yapabileceğiniz farklı aktivitelerde burada mevcut. İsterseniz burada yeşilin her tonunu görebildiğiniz, kaz ve kuş sesleri eşliğinde yürüyüş yapabilirsiniz yada ata binebilir doğa da zaman geçirebilirsiniz. Fırsatınız varsa konaklamak isteyenler burada Bungolav evlerde kalabilir ve doğanın tadını daha çok çıkarabilirler :) 
Biz bu güzel kahvaltıdan sonra buraya 1.5 saatlik uzaklıkta yer alan Göynük'deki Çubuk Gölü'ne gittik. Çubuk Gölü, dağların arasında oluşmuş, minik, şirin bir göldür. Gölü güzel ve farklı kılan yanı ise etrafında yer alan yel değirmenleri olduğunu söyleyebiliriz. Yel değirmenleri ve doğanın güzelliği birleştiğinde gerçekten ortaya çok güzel bir manzara çıktığını söyleyebiliriz. Buraya Aralık ayında geldiğimiz için biz dağların beyazlara büründüğü, gölün donmaya başladığı bir manzara ile karşılaştık. Burada kışın geldiyseniz yürüyüş yapabilir, karın tadını çıkarabilirsiniz. Eğer yazın buralara yolunuz düşerse yel değirmenleri ve bu göl manzarasında piknikte yapabilirsiniz.

Çubuklu gölünden sonra ise Göynük merkeze gelme kararı aldık. Göynük de bizleri ahşap ve minyatür evler karşılıyor. Sokaklardaki arnavut kaldırımları ve evler sizi bir an olsun eskilere alıp götürüyor. Göynük'ün simgesi haline gelen Zafer Kulesi ise ilçeye hakim bir tepeye sahip. Kuleye çıkıp güzel manzarası eşliğinde güzel fotoğraflar çekilebilir Göynük'e tepeden bakabilirsiniz. Ayrıca kuleye çıkarken karşılaştığınız küçük çay bahçesinde bir mola verebilir ve keyif yapabilirsiniz. Çayımızı yudumlarken planımıza baktığımızda yolumuzun üzeri olan Taraklı'ya geçiş yapalım :)

Taraklı'ya geldiğimizde buranın da Göynük gibi arnavut kaldırımlı sokaklardan, eski ahşap evlerden oluştuğunu söyleyebilir. Taraklı'nın çarşısından hediyelik eşyalar bakabilir, alışveriş yapabilir, isterseniz küçük restoranlarında  yemek yiyebilirsiniz. Ayrıca Taraklı'nın meşhur tatlısı olan Uhut tatlısından da burada yiyebilirsiniz.  Taraklı da bizim ilk dikkatimizi çeken temelleri çok eskilere dayanan Çınar ağacı oldu. Osmanlı'nın geleneklerinde fethedilen yerlere önceden çınar ağacı dikilirmiş. Taraklı'da tüm köyü neredeyse görebileceğiniz Hisar Tepesi'ne çıkarak buradan köyün manzarasını fotoğraflayabilirsiniz. :)
Biz gezerken çok eğlendik, umarım sizde eğlenirsiniz. Gezilerimizden haberdar olmak için bizi sosyal medyadan takip etmeyi unutmayın. Hoşçakalın =)




27 Kasım 2016 Pazar

Şile'ye gittiğinizde neler yapabilirsiniz? :)

Şile Gezimiz :)
Merhabalar, ilk yazımızda çok eğlendiğimiz Şile gezimizi sizinle paylaşacağız.

Sabah erken saatlerde yola koyulduk, ilk durağımız Şile-Ağva yolu üzerinde bulunan Tadım Gözleme'de kahvaltı yapmaktı. 1 saatlik yolculuğun ardından Tadım Gözleme'ye ulaştık. Aile işletmesi olan ve temiz güler yüzlü insanların çalıştığı, doğa ile iç içe çok güzel bir ortam ile karşılaştık.

Güler yüzlü işletme sahibi bir amca aldı siparişlerimizi, tüm tavsiyelerini dinledik. Ve 10 dk sonra inanılmaz bir kahvaltı geldi masamıza... Masamızda yok yoktu. Börekler, gözlemeler ve her şeyin doğal olduğu süper bir kahvaltı yaptık. Şile'ye gelip burada kahvaltı yapmadan giderseniz çok üzüleceğinizi söyleyebiliriz :)
Güzel bir kahvaltı ile güne başladığımız için kendimizi çok dinç ve mutluyduk. Bir sonraki durağımız ise bir çok sayfada fotoğraflarını gördüğümüz Hacıllı Köyü'ydü. Şile-Ağva yolu üzerinde bulunan ilk Hristiyanlık döneminde hapishane olarak kullanıldığı söylenen Gürlek mağarası, şelalesi ve doğa manzarası ile meşhur olan bu köyü yakında görmek için koyulduk yola..

Köye geldiğinizde karşınıza kahvede oturan amcalar, sizi sıcak bir köy ortamında olduğunuzu hissettirecek şekilde karşılıyordu. Köyün gerçek anlamda evleri ve atmosferi gerçekten oldukça sıcaktı. Bizi buraya getiren şelaleyi görmek için arabamız ile yola devam ettik. Şelale gidebilmeniz için üzerinde şelale yazan tabelalar göreceksiniz onu takip ettiğinizde hedefe ulaşabilirsiniz. Kışın gittiğimiz için hava şartları biraz kötüydü. Aracımız ile nehir kenarına kadar giriş yapabiliyorsunuz belli bir yerden sonra araç ile devam edilemediği için, nehir kenarına arabamızı park ettik ve zorlu bir yürüyüş bizim için başladı.

Nehir kenarında yürüyerek şelale ve mağaraya doğru ilerliyor sessizliğinin verdiği huzur ile doğanın tadını çıkartmaya devam ettik. Bu yerin güzel yerlerini karşımıza çıkan küçük gölleri ve hoşumuza giden ortamların fotoğrafını çekilerek yolumuza devam ettik. Gürlek mağarasını çok merak ediyorduk ama mağaraya yaklaştıkça hava şartlarının kötü olduğundan bir hayli yürümekte zorlandığımızı söyleyebiliriz, Bu yüzden kışın ve yağışlı havalarda malesef burada yürümek oldukça zor.  Size tavsiyemiz kışın gidecekseniz tedbirinizi alarak gitmeniz ve mağaraya çıkmadan geziyi noktalamamanız :) Mağaraya ulaşırsanız ve güzel doğa manzarasının keyfini çıkartırsanız çok güzel bir gezi olacağın adımız gibi eminiz burayı görmeden dönüş yapmamanızı tavsiye ediyoruz.


Bir hayli eğlendikten sonr şimdi ise gelecek durağımız Şile Saklı Göl oldu. Aracımızı otoparka bırakır bırakmaz kaz sesleri ve süper bir manzaranın sizi karşıladığını söyleyebiliriz. Oturup bir şeyler içmek yerine ilk olarak biz Saklı Göl'ün etrafını yürüyerek biraz doğa yürüyüşü yapmayı tercih ettik. Biraz yürüdüğünüzde kulağınıza gelen kurbağa, kaz ve kuş sesleri bizi daha çok heveslendirdi, bizi dinlendirdi ve gerçekten yürüdükçe yürümek istediğimiz bir yol oldu. Bu kadar hoşumuza gittiği için bütün gölün etrafını komple yürüme kararı aldık ve tüm yürüyüş parkurunu bitirdik. Saate baktığımızda ise bu turumuz tam 2 saat sürmüştü. Unutmadan isteyenler için bisiklet kiralayarak da bu parkuru gezmeniz mümkün. Yürüyüş bittiğine göre bir şeyler içme kararı ve gölün tadına biraz daha varmak ve dinlenmek istedik. Gölün kenarında bulunan Saklı Göl Cafe & Restaurant'a oturduk Kazların ekmek kavgasına yakından şahit olmak, bunun tadını çıkarmak için, garsondan kazlara attıkları ekmeklerden istedik ve kazlara ekmek attık, gerçekten baya eğlenceli olduğunu söyleyebiliriz. Eğer Şile'ye kadar geldiyseniz mutlaka Şile Saklı Gölü yapılacaklar listenize ekleyin :)
Şile gezimizi bitirmek üzereyiz. Son durağımız Şile kalesi ve Şile feneri oldu. Hava kararmak üzere olduğundan ve buralara da gitmek istediğimiz için hızlıca yola koyulduk. İlk olarak Şile fenerine görelim dedik, Şile'yi tepeden gördüğünüz mükemmel bir manzara yine sizleri burada karşılayacak. Fenere karşı ve deniz manzarasına karşı fotoğraf çekilebilir ve fenerin önünde bulunan seyyar satıcılardan fenere ait hatıra magnetlerinden isterseniz satın alabilirsiniz. Şimdi ise Şile kalesine geldik. Herkesin dalga geçtiği ve uzaktan bakıldığında Sünger Bob'a benzeyen kale bu kale :) Görmedim demeyin bence gidip yakından görebilir Şile'nin sahilinde Tarihi Balkan Kurtis Usta Dondurmacısı'ndan dondurmalarınızı alarak sahilde ufak bir gezinti yapabilir ve kaleyi daha yakından görebilirsiniz.


Biz gezerken çok eğlendik, umarım sizde eğlenirsiniz. Gezilerimizden haberdar olmak için bizi sosyal medyadan takip etmeyi unutmayın. Hoşçakalın =)